TÜRK ORDUSU VE TÜRK ASKERİ

Atatürk

Türk ordusu
Ordu, Türk ordusu!.. İşte bütün milletin göğsünü güven, gurur duygularıyla kabartan şanlı ad! Onu, bu yıl içinde kısa aralarla iki defa, büyük kitleler halinde, yakından gördüm; Trakya ve Ege büyük manevralarında... Disiplinini, enerjisini, subaylarının anlayışlı gayretini, büyük komutan ve generallerimizin yüksek yönetim yeteneklerini gördüm. Derin övünç duydum, takdir ettim. Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve yeteneğinin,Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Ordumuz,Türk topraklarının ve Türkiye ülküsünü gerçekleştirmek için harcamakta olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi İmkânsız güvencesidir.
1937

Bütün millete kararlılıkla ve kalp güvenliğiyle bildiririm ki, cumhuriyet orduları cumhuriyeti ve kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunmaya güçlü ve hazırdır.
1925

Türk ordusunun kahramanlığı
Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir: Biri millet kararı, diğeri en elim ve en güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla lâyık olma niteliği kazanan ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir. Arkadaşlar! Komutamız altında bulunan ordular, gerçekten kahramanlığına güvenilir ordulardır. Bu ordular tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıklar, özveriler göstermiştir. Şanlı zaferler kazanmıştır. Millet ve memleketin gerçekten gönül borcu ve teşekkürüne hak kazanmıştır.

Arkadaşlar, Türkiye en zayıf sanıldığı bir zamanda en kuvvetli olduğunu kanıtlamıştır; ordusu sayesinde! Ordumuz vatan içinde zafer kazanmıştır. Bu olay Türkiye'nin olağanüstü gücüne, yüce kararlılığına ve ölmez varlığına en belirgin kanıttır. Düşmanın vatan içine girmiş olması, düşman lehine birçok durum ve sebepler doğurur. Bütün bu güçlükleri aşarak düşmanı vatan içinde mağlûp etmek,mahvetmek başlı başına bir varlık, büyük bir kuvvet eseridir. Vatan içerisinde mağlûbiyetin sonucu son derece fecidir, tehlikelidir; bu gerçeği doğrulayan yakın ve uzak tarihî örnekler çoktur. 1924

Ordumuzun başında ölüme giden, seve seve kanını akıtan, vücutlarını parça parça etmekten zevk alan subay ve komutanlarımızın kahramanlığını söylemek gereksizdir. Fakat buna bir kelime ilâve ederek, söz konusu olan bir fikri açıklığa kavuşturmak isterim: Memleketimiz ve milletimiz
her ne zaman felâketlerle karşı karşıya kaldıysa, hiç şüphesiz ki bütün vatan evlâtları, memleket evlâtları en büyük özveriye katlanmaktan çekinmemiştir. Yalnız, bütün bu memleket evlâtlarını, vatanın savunulması için ölüme götürmek sorumluluğunu üzerine alan ve aynı zamanda onların ilerisinde göğsünü düşman kurşunlarına geren subaylardır, komutanlardır.
1923

Türk ordusunun göreve bağlılığı
Bu saldırı gününde*, en son kanatta bir tümenimiz -57. Tümen- saldırılarını yöneltirken, kuvvetlerini biraz birbirinden uzakta bulundurmuştu. Bu nedenle düşman üzerine, etkili bir baskı yapamıyordu. O tümenin komutanı Reşat Bey adında bir kişiydi. Bu kişiyi çok eskiden tanıyorum; Muş'ta beraber savaştık, Suriye'de çok savaşlar yaptık. Çok değerli bir askerdi; kendisinin bana sevgisi ve güveni vardı. Telefonla sordum: "Niçin hedefinize ulaşamadınız?" dedim. Cevap olarak dedi ki: "Yarım saat sonra bu hedeflere ulaşacağız!" Halbuki, yazık ki yarım saatte bu hedefler ele geçirilememişti. Tekrar sorduğum zaman, telefonda Reşat Bey'in son veda yazısını okudular; orada diyordu ki: "Yarım saat içinde size o mevzileri almak için söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam!" Bu örneği, Reşat Bey'in o hareketini takdir etmek için söylemiyorum. Elbette öyle bir davranış ve öyle bir hareket, bizce kabule değer değildir. Yalnız, ordumuzda subayların, komutanların kendilerine verilen görevi yapmada gösterdiği, istekle ileri atılışı ve namus hissini göstermek isterim. Gerçekten, ordumuzdaki subaylar ve komuta yüksek
kurulu, birbirlerine karşı böyle bir sevgiyle, saygıyla, inan ve güvenle bağlıdır ve üstünden aldığı emri bir namus sayarak yaparlar.
1922

Türk Ordusunun değeri
Benim için ordumuzun değerini ifadede ölçü şudur: Türk ordusunun bir birliği, eşitini kesinlikle mağlup eder; iki mislini durdurur ve tespit eder. Şimdilik bundan fazlasını istemiyorum. Çünkü, fazlasını milletimizin yaradılıştan sahip olduğu savaşkanlık zaten temin etmektedir. Fakat bu değeri kesinlikle korumak gerekir. Bunu, askerî bir esas, bir kural olarak göz önünde tutmalıdır. Bu değer korundukça kuruluşumuzu, yetiştirme ve eğitimimizi, yönetimimizi bu hedef ve amaca yürüttükçe, Türkiye'nin her türlü saldırı ve sataşmadan korunacağına kimsenin şüphesi kalmaz.
1924

Cumhuriyet orduları tarihe yazdığı büyük zaferlerin neşesinden, ancak daha yüce görevlerin yerine getirilmesinde gereken askerî nitelik ve meziyetlerini her gün artırmak için istifade etmektedir.
1925

Tarihte bütün bir vatanı, çok üstün düşman kuvvetleri karşısında, son toprak parçasına kadar karış karış kahramanca ve namusluca savunmuş ve yine varlığını koruyabilmiş ordular görülmüştür. Türk ordusu, o cevherde bir ordudur. Yeter ki ona komuta edenler, komuta edebilmek özelliklerine sahip bulunsun! 1927

Cumhuriyetin kara, deniz ve hava kuvvetleri, her hususta değerli takdirinize ve güveninize lâyıktır. Bunu, tam ve kesin inançla söyleyebilirim.
1929

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, kara ordumuzun yanında donanmamızı kurarken, hava filolarımızı da en son hava şartlarıyla düzenlemekten geri kalmadı. Şahıslarıyla onur duyduğumuz hava subaylarımız ve komutanlarımız da yetişmiş bulunuyorlar. Uçmanlarımız her zaman ve her halde, ulusun yüzünü ağartacak yüksek değerdedirler.
1935

Türk askeri
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. İnancınla, imanınla, emre uymanla, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle düşmanı sonunda alt eden büyük gayretin için gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeyi kendime en aziz bir borç bilirim.
1921

Malûl gaziler
Memleket savunması ve milletin bağımsızlığı uğrunda sakat kalan ordu mensupları ve millet bireyleriyle genel olarak emekliler ve yetimler ve dulların fakirlik ve yoksulluklarına meydan bırakmayacak önlemler alınacaktır.
1923