Mustafa Kemal Atatürk
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve medeni kabiliyeti, Ati’nin yüksek medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacaktır.
Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım. Türk Birliğine inanıyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak, dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türklüğün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek.
.
Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım. Türk Birliğine inanıyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak, dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türklüğün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek.
.
"Bayrak bir milletin bağımsızlık alâmetidir"
Sayfalar
Milletlerin tarihinde bazı devirler vardır ki, muayyen maksatlara erişebilmek için maddî ve mânevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete yöneltmek lâzım gelir. Yakın senelerde milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin mühim neticelerini kavramıştır. Memleketin ve inkılâbın, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır. Aynı cinsten olan kuvvetler, müşterek gaye yolunda birleşmelidir.
1931 Atatürk
.
Eski Türk Devletleri
by Uyakoğlu Ömer
Tarih
Kuruluş tarihi 420
Yıkılış tarihi 567
Ak Hun İmparatorluğu
Ak Hunlar (Bizans kaynaklarında Eftalit, Çin kaynaklarında Ak Hiung-nu, Hint kaynaklarında ise Sveta-Hūna olarak geçer), dördüncü yüzyılın başlarında Isığ Gölü çevresinde Avarlar'a bağlı yaşarlarken bu yüzyılın ikinci yarısında Maveraünnehir'e ve Toharistan'a yayılmış bir Türk devleti.
Batıya doğru ilerlemelerine devam ederek Çin'in kuzeybatısındaki Gobi Çölü'nden Hazar Denizi kenarına kadar yayılan bir devlet kurmuşlardır. Ak Hunlar’ın güneye inen bir kolu da Kabil çevresinde bulunan Kuşanlar'ı yenerek Hindistan'a doğru ilerlemiş ve Hindistan'da bulunan Gubta İmparatorluğu'nun 40 yılında parçalanmasından sonra 530 yılında İndüs Vadisi'ni ve Ganj Vadisi'ni almışlardır.
Fakat Hindistan'daki Ak Hunlar beşinci yüzyılın yarısından sonra tarih sahnesinden çekilerek yerli halk arasında kaybolmuşlardır. Batı Ak Hunları ise, bir taraftan Orta Asya'da hâkimiyeti temin eden Göktürkler'in bir taraftan da İran'da hüküm süren Sasaniler'in arasında kalmışlar, iki taraftan saldıran kuvvetli düşmanları ile başa çıkamayarak 567 yılında Göktürkler tarafından tarih sahnesinden silinmişlerdir.
Altın Ordu Devleti
Tarih
Kuruluş tarihi 1242
Yıkılış tarihi 1502
Altın Orda, Altın Ordu Devleti (Moğolca: Алтан Орд / Altan Ord, Tatarca: Алтын Урда / Altın Urda), Bir Türk-Moğol hanlığıdır. Moğol İmparatoru Cengiz Han ölmeden önce topraklarını oğulları arasında paylaştırmıştı. Seyhun Irmağı ile Balkaş Gölü'nün batısındaki yerleri büyük oğlu Cuci Han'a vermişti. Cuci Han'ın küçük oğlu Batur Han, batıya doğru giriştiği seferlerle bu toprakları genişletti. Cuci'nin toprakları sonradan Batu Han ile ağabeyi Orda Han arasında paylaşıldı. Balkaş ile Aral gölleri arasındaki ve Seyhun Irmağı'nın güneyindeki yerler Orda'ya verildi. Harezm ve yeni alınan topraklar Batur'un yönetimine bırakıldı. Orda'nın yönetimindeki doğu bölgesine Ak Orda, Batur'un yönetimindeki batı bölgesine de Gök Orda adı verildi. Gök Orda sonradan Altın Orda olarak adlandırıldı.
1242'de Altın Orda Devleti'ni kuran Batur Han, İdil Nehri'nin aşağı havzasındaki Saray kentini kendine başkent edindi ve topraklarını genişletti. 1256’da Batur Han öldüğünde devletin sınırları Kıpçak Bozkırı'nı (Deşt-i Kıpçak), İdil'in aşağı ve orta havzasını, Seyhun ve İdil ırmakları arasındaki Aral Gölü yöresini, Kafkaslar'ın Azerbaycan'a kadar olan kesimini kapsıyordu. Altın Orda Devleti, Lehistan (Polonya) ve Litvanya'yı vergiye bağlamıştı.
Batur Han'ın yerine Berke Han geçti. Berke Han, İslam dinini benimsedi ve Moğolların bir başka kolu olan İlhanlılarla savaştı. Bulgaristan'da Bizans ordusunu yendi. 1260'ta, ortaçağın en büyük kentlerinden biri sayılan Saray Berke kentini kurdu.
Berke Han'ın ölümünden sonra Mengü Timur Han, Özbek Han ve Canıbek Han Altın Orda Devleti’nin gücünü korudular. Canıbek Han'ın ölümünden sonra taht kavgaları başladı. Toktamış Han 1380'de Timur'un desteğiyle tahta çıkarak bu çatışmalara son verdi. Daha sonra Timur’un Altın Orda topraklarına sefer düzenlemesi ve taht kavgalarının yeniden başlaması Altın Orda Devleti'ni güçsüz düşürdü. Bu kavgalarla parçalanan Altın Orda Devleti topraklarında Kazan Hanlığı, Kırım Hanlığı, Astrahan Hanlığı, Nogay Hanlığı, Sibir Hanlığı kuruldu ve daha sonra Rusya Çarlığı olacak Moskova Knezliği bağımsız kaldı.[1] Moskova Knezliği dışında kalan toprakları Kırım Hanlığı ele geçirdi ve 1502'de Altın Orda Devleti tarihten silindi.
Altın Orda Devleti'de yönetsel konular soyluların oluşturduğu Kurultay'da görüşülür ve karara bağlanırdı. Topraklar ve otlaklar Moğol soylularının elindeydi. Halk bu toprakları işler, ürünlerin belirli bir bölümünü bağlı oldukları beye verirdi. Göçebe bir toplumdan gelen Altın Orda hükümdarları, göçebeleri yerleşik düzene geçirmeye çalıştılar. Aşağı İdil'de 20'den çok kent kurdular. Bu kentlerin en büyüğü olan Saray Berke’nin nüfusunun 100 binden daha fazla olduğu sanılır.
Büyük Hun İmparatorluğu Batı ve Doğu Hun
Tarih
Kuruluş tarihi MÖ 220
Yıkılış tarihi MÖ 46
Büyük Hun İmparatorluğu (Çince: 東匈奴, anlamı: Doğu Hiung-nu), M.Ö. 220'de yaşamış eski Türkçede Kun, Çince Hiung-nu, batı dillerinde Hun adıyla geçen Altay kavimlerinden oluşan devlet. Hun İmparatorluğu'nu Türk boyları kurmuş, yönetmiş; Türk kültürü devlete şeklini vermiştir.[1]
Hiung-nu adına ilk olarak M.Ö. 318 yılında Çin ile yapılan Kuzey Şansi Savaşı'nda ve bunun sonucunda yapılan anlaşmada rastlanmaktadır. Hiung-nular günümüzün Moğolistan bölgesinde; Çin'in kuzeybatısında yaşamlarını sürdürmekteydiler. Bilinen ilk imparatorları Teoman'dır. En büyük imparatorları ise, Mete'dir. Çinliler önüne geçemedikleri Hiung-nu'ların saldırılarının ardından M.Ö. 214 yılında Çin Seddi'ni inşa etmek zorunda kalmıştır. Bu yapı günümüzde halen bir dünya harikası olarak kabul edilmektedir. Ming Hanedanı döneminde de yenilenen büyük duvarın birçok kısmı sağlamlığı ile günümüzde hala ayakta kalmıştır. Doğu Hiung-nular en parlak dönemini Mete zamanında yaşamıştır.
Kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur. M.Ö. 220 yılında Teoman tarafından kurulduğu kabul edilir. Teoman'dan sonra devleti büyük bir imparatorluk haline getiren Mete'dir. Mete, İpek Yolu'na egemen olmak için Çin ile savaşmıştır. M.Ö. 200 yıllarında Çin'i yenilgiye uğratarak vergiye bağlamıştır. M.Ö. 187 yılında başında Ka-o-ti'nin bulunduğu Çin İmparatorluk Ordusu'nu, Pa-i-Teng Seferi'nde on tümenden oluşan (yüz bin kişiye tekabül eder) disiplinli ve düzenli ordusuyla yenilgiye uğratmıştır. Bu Çin ordusunun sayısının bazı kaynaklarda iki yüz bin bazı kaynaklarda ise otuz beş tümen yani üç yüz elli bin olduğu yazmaktadır. Mete devrinde Sibirya, Çin Denizi, Japon Denizi ve Hazar Denizi arasında kalan tüm topraklara hakim olunmuştur.
Mete'nin Çin'i topraklarına bağlamayıp, vergi almak suretiyle yönetmesi sebebi, Çin yerleşik hayatı ve siyasi etkisinden uzak durma olarak yorumlanır. Bunun yanında Çin'in kalabalık nüfusu altında Hunluk özelliklerini kaybetmek istememiştir.
Batı ve Doğu Hun
Mete'nin ölümünden sonra bir süre daha gücünü koruyan devlet, Çinli prenseslerle evlenme geleneği ile Çinli prenseslerin casusluk faaliyetleri, Hun boyları arasındaki iktidar kavgaları, Çin'in İpek Yolu üzerinde gittikçe siyasi nüfuzunu arttırması gibi nedenlerle M.Ö. 46 yılında Doğu Hiung-nu ve Batı Hiung-nu olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu ikiye ayrılışın nedenlerinden birisi de Büyük Hun İmparatorluğu'nun başında bulunan Ho-han-ye'nin ekonomik sıkıntıları da neden göstererek Çin egemenliğine girmek istemesidir ki, bu düşünceyi kardeşi ÇİÇİ, "atalarına saygısızlık" olarak kabul edip esaret altına girmeyi reddetmiştir.
Bu sebeple bir kısmı, şimdiki Batı Türkistan yöresine çekilerek yönetimden ayrılmışlardır ve Çiçi yönetiminde Talas'ın batısına egemen olmuşlardır. Batı Hiung-nu'nun başında bulunan Çiçi'nin Çin'e karşı verdiği mücadelede kısa bir süre sonra başarısız olduğu görülmüştür. Zira Çiçi, Çin ile mücadelede eski Hun savaş taktiklerini bırakarak bir şehir kurup burayı kale haline getirerek savunma savaşı yapmayı yeğlemiştir. Bu kendisinin birinci hatasıdır. Yenilgisinde etkili olan diğer hata ise emri altında bulunan askerlere çok sert davranmasıdır.
Doğu Hiung-nu ise, Ho-Han-ye yönetiminde Talas'ın doğusunda Büyük Hun İmparatorluğu'nun asıl mirasçıları olarak M.S 48 yılına kadar hüküm sürmüştür. Çin'in siyasi hareketleri sonucu, M.S. 48 yılında Doğu Hiung-nu bölünme sürecine girmişlerdir. Nihayetinde Güney ve Kuzey Hiung-nu olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Kuzey Hiung-nu tanhu Pi yönetiminde Moğol ve Sibirya stepleri çevresinde 156 yılına kadar devam etmiştir. Güney Hiung-nu ise, Panhu yönetiminde Uygur havzasında ve Çin'e yakın bölgelerde 216 yılına kadar devam etmiştir.
Doğu Hiung-nu'nun kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmasının sebebi; Panhu yönetimindeki Hiung-nu'ların Çin'in siyasi üstünlüğünü kabul etmesine rağmen, yeğeni Pi yönetimindeki Kuzey Hiung-nular'ın Çin üstünlüğünü kabul etmeyişidir.
Avrupa Hun İmparatorluğu
Tarih
Kuruluş tarihi 370
Yıkılış tarihi 469
Avrupa Hun İmparatorluğu veya Batı Hun İmparatorluğu; Hunlar'ın Avrupa'da kurduğu imparatorluktur, Türk tarih literatüründe Hun İmparatorluğu olarak adlandırılır. Hunlar, Avrasya kökenli bir boylar konfederasyonudur.
350 yılında Asya bozkırlarından batı yönünde harekete geçmişler; dönemlerine göre çok gelişmiş silah ve donanımları, yüksek hızları ve üstün savaş taktikleriyle önlerine çıkan kavimleri sürerek ya da egemenlik altına alarak Avrupa'nın neredeyse tamamını işgal etmişlerdir. Hunların baskısıyla oluşan bu büyük hareketlilik Avrupa'nın sosyal, kültürel, demografik yapısını alt üst eden ve bugünkü yapının temellerini oluşturan Kavimler Göçü'nü başlatmıştır.
Harezmşahlar Devleti
Tarih
Kuruluş tarihi 1077
Yıkılış tarihi 1231
Harezmşahlar Devleti (Farsça: خوارزمشاهیان Khwārezmshāhiyān), Orta Asya'da Harezm bölgesinde Kutbeddin Muhammed Harezmşah tarafından kurulan bir devlettir. Bu devlet Büyük Selçuklu Devleti'ni yıkmıştır. Fakat Büyük Selçuklu'ya bağlı olan Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yıkılmıştır.
Amuderya bölgesi Orta Çağ'da "Harezm" (Harizm) ve hükumdarlar "Harezmşah" olarak anılırdı. XI. yüzyılın sonlarına doğru bu bölgede kurulan yerli etnik bir topluluk olan ve Türkçe konuşan yerel halkın kurduğu bu devletin adı da Harezmşahlar'dır. Türkçe kolay söylenişiyle Harzemşahlar olarak da bilinir.
Avar İmparatorluğu
Tarih
Kuruluş tarihi 562
Yıkılış tarihi 803
Avar Kağanlığı, Avar İmparatorluğu veya Avar Krallığı, bugünkü Macaristan, Slovakya, Hırvatistan, Slovenya, Romanya ve Sırbistan topraklarında 562-823 yılları arasında hüküm süren Türk devleti. Devlet Avar Kağanı Bayan tarafından kurulmuştur.
Babür İmparatorluğu
Tarih
Kuruluş 1526
Yıkılış 1858
Babür İmparatorluğu (Farsça: امپراتوری مغولی هند Empīrāturī-ye Moġolī-ye Hend (Hint Moğol Emirliği) ya da سلطنت مغولی هند Soltanat-e Moġulī-ye Hend (Hint Moğol Sultanlığı), kendi adlandırması: گوركانى Gurakānī, günümüzdeki Hindistan toprakları üzerinde kurulmuş olan devlet. Yönetici sülalesi Türkleşmiş olan Barlaslardır.
Timur İmparatorluğu
Tarih
Timur iktidarı 1363
Kuruluş tarihi 1370
Semerkand ve Herat hükümdarlıkları 1469
Semerkand hükümdarlığının yıkılışı 1500
Yıkılış tarihi 1507
Timur İmparatorluğu veya diğer kullanımla Timurlular Devleti (Farsça: گوركانى Gurkānī, tarihe geçtiği adı تيموريان Tīmūriyān), Türk-İslam idarî ve kültürel gelenekleri ile Türk-Moğol görenek ve usulünün sembiyozuna dayanan ve Türk-Moğol (Karaunas) boylarından biri olan Barlaslar tarafından yönetilen Türk hükümranlığı altında Tacik, Afgan, Fars, Arap gibi ulusları da içinde barındıran bir imparatorluktur. 1507'de Akkoyunlular ve Karakoyunlular'la mücadele neticesinde zayıflamaları ve Özbeklerin istilasına uğraması sonucu yıkılmıştır.
Göktürk Kağanlığı
Tarih
Kuruluş tarihi 552
Yıkılış tarihi 744
Göktürk Kağanlığı, Gök Türkler veya Kök Türkler, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında (Türük) veya (Kök Türük veya Ökük Türk) Tonyukuk Yazıtında ise (Türkçe Türk veya bazı yabancı kaynaklarda Türük) şeklinde geçer (Çince: 突厥 Pinyin: Tūjué; Wade-Giles: T'u-chüeh, Guangyun: dʰuət-kĭwɐt), 552-744 yılları arasında Orta Asya ve Çin'de hükümdarlık sürdüren kağanlık.
Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ilk ve Türk adını resmi devlet ismi şekliyle kullanan ilk Türk devletidir.Devletin kurucusu ilk önderi Bumin Kağan'dır. Bumin Kağan'ın kardeşi İstemi Kağan ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular.
Hazar Kağanlığı
Tarih
Kuruluş 630
Yıkılış 1030
Hazar Kağanlığı, 7 ve 10. yüzyıllar arasında Karadeniz'in kuzey kıyıları, Kiev'e kadarki bugünkü Ukrayna toprakları, Hazar Denizi'nin kuzey ve kuzeybatısını kaplayan geniş topraklarda hüküm sürmüş olan ve İbrahim Kafesoğlu'nun iddiasına göre Doğu Avrupa'da düzenli bir devlet kuran Türk devleti. Hazar kelimesi, gez anlamına gelen kaz kökünden türemiştir. Ka-zar; gezer yani serbest dolaşan, bir yere bağlı olmayan anlamına gelmektedir. Hudūd al-'Ālam adlı esere göre, Hazar Kağanları Ansa' sülalesindendir (bunun Batı Göktürk'ün Aşina olduğuna dair iddialar bulunmaktadır) ve Orta Asya'dan gelmişlerdir. Hazarların bir süre Büyük Hun Devleti'ne bağlı kavimler arasında bulunmuş olmaları ihtimali vardır. 586'dan sonraki Bizans kaynaklarında Hazarlar, "Türkler" olarak geçmektedir.
İslamiyet'ten önce Türklerin tamamına yakını Tengrici olmasına rağmen Hazar Kağanı ve yönetim kademesindeki Türklerin çoğu, 740'lı yıllarda Museviliği benimsemiştir. Birkaç akademisyen, Yahudileşmiş Hazarların birçok Doğu Avrupa ve Rus Yahudisinin ataları olduğunu düşünmektedir. Tüm bunların yanı sıra Hazarlar dini toleransın yaygın olduğu ve Paganizmin serbestçe yayıldığı bir toplumdu.
10. yüzyılın başına kadar genişlemesini sürdüren ve Hazar Denizi'ne adını veren Hazarlar, daha çok Halife Osman'ın başında bulunduğu İslam Devleti ve Sasanilerle savaştılar. Kağanlık doğudan gelen Peçenekler sebebiyle zayıfladı ve Kiev Knezliği tarafından yıkıldı.
Gazne Devleti
Tarih
Kuruluş tarihi 961
Yıkılış tarihi 1186
Gazneli Devleti (Farsça: غزنویان Ghazneviyān), 961 - 1187 yılları arasında Maveraünnehir, Hindistan'ın kuzeyi ve Horasan'da hüküm süren, memlûk kökenli (Türk) olduğu halde kültürel açıdan ve de facto olarak Fars hanedanlıklarının ardılı kabul edilen Türk-Fars-İslam devleti veya Türk-İslam devletiydi. Gazneliler adlarını başkent edindikleri, şu an Afganistan sınırları içinde bulunan, Gazne şehrinden almıştı. Gazne Devleti'nden önce bu topraklarda hüküm sürmüş olan Fars asıllı Samanîlerin siyasi ve kültürel etkisinden dolayı Gazneli Türkler, zaman içerisinde Farslaşmışlardır.
Gaznelilerin kurucusu sayılan Alp Tegin, Samanîlerin ordu komutanlarındandı. Ancak, hanedanlığın tam anlamıyla kuruluşu, onun damadı Sebük Tigin döneminde gerçekleşmiştir. Sebük Tigin, Gazne şehrini başkent yaparak, Samanî sultanlarının egemenliğinden kurtulmuştur. Sebük Tegin'in oğlu Sultan Mahmut döneminde imparatorluğun sınırları Ceyhun'dan İndus Nehri'ne, oradan da Hint Okyanusu'na kadar uzandı ve Rey ve Hamedan'ı da kapsadı. I. Mesut döneminde Gaznelilere ait, köklü ve büyük toprakların bir kısmı kaybedilmiştir. Batı bölgelerinin neredeyse tamamı, Dandanakan Savaşı sonrasında Selçuklu Devleti'ne kaptırılmıştır ve elde Afganistan, Belucistan ve Pencap bölgeleri kalmıştı. Selçukluların 1157'de dağılması, Gaznelilere pek yarar sağlamadı. Bu karışık ortamdan güçlenerek çıkan Gurlular, 1151'de Behramşah'ı yenilgiye uğratarak Gazne'yi ele geçirdiler. Bundan sonra hükümdarlıklarını Lahor'a çekilerek devam ettiren ve İslam dinini Hindistan'ın içlerine kadar yaymış olan Gaznelilerin son hükümdarı Hüsrev Melik'in Gurlular tarafından 1186'da esir alınmasından sonra, Gazneliler'e kesin olarak son verilir.
Karahanlılar
Tarih
Kuruluş tarihi 840
Yıkılış tarihi 1212
Karahanlılar (Farsça: قراخانيان Qarākhānīyān ya da خاقانيه Khakānīya), 840 - 1212 yılları arasında Orta Asya ve günümüz Doğu Türkistan toprakları üzerinde hüküm sürmüş Türk devletidir.
Bazı tarihi kaynaklarda bu Krallık, İlekhan Krallığını olur, bulunan maden paraların bir çoğunda tipik "İlek (Iilik, elik, vs)" bir sözü vardır, İslâmi kaynaklarda, örneğin Ali ibn el-Esir o hanedanın ismini, al-Hāqaniya, al-Hāniya veya al-Āfrāsiyā diye tanımlamıştır. Eşzamanlı edebiyat kaynaklarda genellikle hanedan ismi Kağaniye (Ḵāqāniya) (Ḵağan [yurdu]), al-Moluk al-Ḵāniya al-Atrāk veya Āl-e Afrāsiāb (Afrasiab ailesi, hanedanı; Şehname'deki Turan kralı) denilmiştir.
Uygur Kağanlığı
Tarih
Kuruluş tarihi 742
Yıkılış tarihi 840
Uygur Kağanlığı (Çince: 回纥), 742 - 840 yıllar arasında varlığını sürdüren Türk Kağanlığı. Uygur soylularının yönetimi altında oluşmuş bir kabileler federasyonuydu.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu
Tarih
Kuruluş tarihi 1038
Dandanakan Muharebesi 1040
Malazgirt Muharebesi 1071
Katvan Muharebesi 1141
Sencer'in Oğuzlar tarafından esir alınması 1153
Yıkılış tarihi 1157
Büyük Selçuklu Devleti ya da Büyük Selçuklu İmparatorluğu (Arapça: السلاجقة al-Salācike, Farsça: سلجوقيان Salcūkiyān) Selçuklu Türklerinin kurduğu ilk devlettir.
Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem arzediyordu. Oğuzname'de salı keşfeden kişi boyun önemli bir atası sayılmaktadır. Hanedanın atası olan Selçuk Bey tarafından temeli atılan bu devlet Bağdat'ı kendine başkent yaparak Abbasi halifesinin koruyucusu konumuna erişti. 1092 yılında Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın ölümünden sonra bölünmeye uğradı. Selçuklular tarafından kurulan diğer devletler Kirman Selçuklu Devleti, Horasan Selçuklu Devleti, Irak Selçuklu Devleti, Suriye Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti'dir. 1040-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Anadolu'nun büyük kısmına egemen olmuş bir Türk devletidir. Kapladıkları alan doğuda Balkaş ve Issık Gölleri, Tarım Havzası; batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, kuzeyde Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz; güneyde Arabistan dahil Umman Denizi'ne kadar ulaşıyordu (10.000.000 km2).
Osmanlı İmparatorluğu
Tarih
Kuruluş 1299
Yükselme 1453 - 1579
Duraklama 1579 - 1699
Gerileme 1699 - 1792
Dağılma 1792 - 1922
Yıkılış tarihi 1923
Osmanlı İmparatorluğu ya da Osmanlı Devleti (Osmanlı Türkçesi: دَوْلَتِ عَلِيّهٔ عُثمَانِیّه - Devlet-i ʿAliyye-i ʿOsmâniyye) 1299-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk-İslam devleti. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar.
Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur. Ancak Prof. Dr. Halil İnalcık ve bazı diğer akademisyenler, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Bafeus Savaşı sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia ederler. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar (1627) ve Lundy(1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır.Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir.
Mustafa Kemal
Atatürk diyor ki!
AHLAK
Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir. Birtakım kuşbeyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür. Saygısızlığın, saldırının küçüğü, büyüğü yoktur. Samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet sözlerle açıklanamaz. O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır. Medeniyetin esası, ilerlemesi ve kuvvetin temeli, aile hayatındadır. Bu hayattaki fenalık mutlaka toplumsal, ekonomik ve politik beceriksizliği doğurur. Bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur.
.
.
.
.
.
TÜRK
Yüce Tanrı (Benim bir ordum vardır, ona TÜRK adını verdim; onları doğuda yerleştirdim; bir ulusa kızarsam, Türk'leri o ulus üzerine musallat kılarım) diyor. İşte bu, Türkler icin bütün insanlara karşı bir üstünlüktür. Çünkü, Tanrı onlara ad vermeyi kendi üzerine almıştır. Onları yeryüzünün en yüksek yerinde, havası en temiz ülkelerinde yerlestirmiş ve onlara "KENDİ ORDUM" demiştir.
(Divan-ı Lügat-it-Türk'ten derlemeler kıtabından)
Hz. Muhammed: Milliyet duygusu ilahidir.
(Divan-ı Lügat-it-Türk'ten derlemeler kıtabından)
Hz. Muhammed: Milliyet duygusu ilahidir.
Dikkatle Okuyalım!
Milletlerin tarihinde bazı devirler vardır ki, muayyen maksatlara erişebilmek için maddî ve mânevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete yöneltmek lâzım gelir. Yakın senelerde milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin mühim neticelerini kavramıştır. Memleketin ve inkılâbın, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır. Aynı cinsten olan kuvvetler, müşterek gaye yolunda birleşmelidir. 1931 Atatürk
Kerbela 16 Türk Devletleri Ekran Koruyucu Sultan III. Selim Sultan Abdülmecid II TÜRK-İNGİLİZ-VE IRAK İLİŞKİLERİ Siyaset ve Devlet İdaresi Mustafa Kemal Atatürk: Türkiye’de Demokrasi Elmalı Tefsiri TÜRK ORDUSU VE TÜRK ASKERİ MİLLİ SAVUNMA ve EMNİYET RSS Feed Sultan II. Mustafa Atatürk’ün Milli Birlik ve Beraberlik Konusundaki Görüşleri Sultan VI. Mehmed Vahdettin Laiklik ve Din Sultan V. Murad ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE (ÇAĞDAŞLAŞMA) Barnabas incili Sultan V. Mehmed Reşad Türk nedir? (Atatürk'ün verdiği cevap) ATATÜRK'ÜN .. Sultan Abdülaziz Han ATATÜRK BİZİMLE HUKUK DEVRİMİ VE ADALET ANLAYIŞI Atatürk'ün Anıları MILLI MÜCADELE YILLARI Sultan IV. Mehmed Atatürk’ün Din Anlayışı Hatay’ın Türkiye’ye Katılmasına Suriye’nin Tepkisi Radyo dinle Atatürk "Türk Dili" Sesli Kuran Sultan III. Mehmed ATATÜRK`ÜN VASİYETNAMESİ KONUŞMALARI Sultan I. Mahmud Gerçek değerler tarih Sultan IV. Murad Sultan II. Mahmud Hz.Muhammed Sultan I. Murad Han Yavuz Sultan Selim Han Sultan Orhan Gazi Sultan III. Osman önizleme Cumhuriyet YILLARI Glaubenslicht REFORMLAR ve ATILIMLAR Atatürk`ün Soyu Destan Sultan II. Osman ASKER ATATÜRK Torajiro Yamada Mustafa Kemal Tokyo Camisi ATATÜRK`ün Hay. ve Hz. Muhammed'in mezarı için ver.. iMAM ALi Fatih Sultan Mehmed Han Sultan I. Abdülhamid İngiliz Casusu Nutuk Atatürk’ün“Bursa Nutku” Sultan Osman Gazi Sultan I. Ahmed Sultan II. Süleyman St.Margrethen Türk Okul Aile Birliği Sevr’i Bilmek Lozan’ı Anlamak Sultan II. Ahmed Türkçe Kuran Sultan Yıldırım Beyezid Han Atatürk `DİN VE İSLÂM DİNİ` Milli Mücedele'de Türk Çocukları ve Bir Destan ATATÜRK ilkeleri Sultan İbrahim Atatürk Kronolojisi Lozan Antlaşması Sultan III. Ahmed HOCALI KATLİAMI Xocalı soyqırımı 26 Şubat 1992 Sultan Mehmed Çelebi Han Göktürk DÜNYA LIDERLERININ SÖYLEDIKLERI ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ ve BAĞIMSIZLIK - Avrupa .. MUSUL KRONOLOJİSİ (1918-1926) Türkiye'de Hak ve Eşitlik Milli Birlik ve Beraberlik .. (Bölücülük) İstiklâl Marşı Atatürk'e Mektuplar Osmanlı İmparatorluğu Tarih Sultan II. Murad Han Atatürk`ün Sözleri Musul Sorunu ve Türkiye İngiltere-Irak İlişkileri Atatürk'ün Almanya Gezisi Atatürk'ün vefatı ve o zamanki gazete haberi WikiLeaks, Atatürk ve Ingiliz gizli belgeleri Türkiye'ye Karşı Faaliyetler .. Atatürk - Mu Kıtası ve özdeyişler Milli kültür ATATÜRK DEVRIMLERI Sultan III. Murad Han Sultan II. Selim Han Sultan IV. Mustafa